Siz hiç sevmediği bir filmi, sevmediği bir diziyi, sevmediği bir maçı, sevmediği bir programı izlemediği için...
Ya da sevmediği bir konuşmacıyı dikkatle dinlemediğinden dolayı psikiyatristlere gidip ilaç kullanan bir yetişkini gördünüz mü?
Ben hiç görmedim.
Hiç denk gelmedim..
Son zamanlarda çokça sorulmaya başlanıldı.
Hocam, çocuğumun öğretmeni; "Çocuğunuz dersi dikkatle dinlemiyor" deyip bizi psikiyatriye yönlendirdi.
Sonrasında soru şu oluyor.
Ya da sorun şu oluyor.
Hocam, psikiyatrist çocuğuma ilaç yazdı.
Yazılan ilacı verelim mi vermeyelim mi?
Yani sorun, ilacı verip vermeme oluyor.
Çocuğun yaşadığı sorunlar onu dalgın ve dikkatsiz olmasına yol açmış olabileceğini düşünmüyoruz.
Ön görmüyoruz.
Sevgili öğretmenler...
Ders ortamını zevkli hale getirmeden,
Öğrenci ile bağ kurmadan,
Öğrenci ile frekans kurup aynı yörüngeye girmeden,
Dersini ve kendini sevilir kılmadan,
Çocukların hikâyesini bilmeden, ailede veya okulda bir sorun yaşayıp yaşamadıklarını öğrenmeden, kafa yormadan hemen "Dikkat eksikliği" var diyerek çocukları etiketlendirmeyelim.
Ayrıca okulda ve ailede yaşadığı sorunlar, dalıp gitmesine yol açacağının farkında olmadan, lütfen çocukları ilaçlara havale etmeyin.
Makalenin tamamını okumak için tıklayın