Tarihçe:
Afşin, 1572 yılında Osmanlı Devleti egemenliğine girmiştir. 02 Ağustos 1944 tarihinde ise 4642 sayılı kanunla ilçe merkezi olmuş ve bu tarihten itibaren Afşin adını almıştır.
Afşin'in tarihi geçmişi oldukça eskiye dayanır. Roma İmparatorluğu döneminde "Arabissus" veya "Arabissos" olarak adlandırılan kent, 4. yüzyılda yazılı kaynaklarda görülmüştür.
İmparator I. Justinianus tarafından oluşturulan Üçüncü Ermenistan eyaletinin yönetim merkezlerinden biri olarak önemli bir rol oynamıştır.
Afşin'in eski adı olan "Efsus" da geç Bizans döneminde kullanılan bir isimdir. Bu adın kaynağı tam olarak bilinmemekle birlikte, Hristiyanlık döneminde Yedi Uyurlar efsanesinin bu bölgede etkili olduğu düşünülür.
Afşin Bey adındaki bir Türk komutanının eliyle 1071 Malazgirt Meydan Muharebesi'nden kısa bir süre sonra kentin zapt edildiği belirtilir. Bu komutanın adıyla lakaplandırılmış olması muhtemeldir.
Cumhuriyet döneminde 1944 yılına kadar resmi adı "Efsus" olan ilçe, bu tarihten itibaren "Afşin" adını kullanmıştır.
Coğrafya ve Ekonomi:
Afşin, denizden 1230 metre yükseklikte yer almaktadır. İlçe, tipik bir karasal iklimle karakterizedir ve linyit yatakları bakımından zengindir.
Ulaşım açısından, Afşin'e ulaşmak tamamen karayolu ile mümkündür. Kahramanmaraş'a 150 km, Elbistan'a 28 km ve Göksun'a 50 km uzaklıktadır.
Afşin, Türkiye'nin en büyük termik santral kompleksi olan Afşin-Elbistan Termik Santrali'ne ev sahipliği yapmaktadır. Bu termik santral, ilçenin Çoğulhan kasabasında bulunmaktadır ve Türkiye'nin enerji üretiminde kritik bir rol oynamaktadır.
Son yıllarda Afşin'de keşfedilen zengin bakır madenleri, ekonomik açıdan büyük bir potansiyel sunmaktadır. Bu bakır madeninin rezerv büyüklüğü 1 milyar tondan fazladır ve Türkiye'nin borçlarını kapatma potansiyeline sahiptir.
Afşin, tarihi ve ekonomik önemiyle Türkiye'nin dikkat çeken ilçelerinden biridir. Hem enerji üretimindeki rolü hem de doğal kaynaklarıyla bu ilçe, bölgesel ve ulusal ekonomiye önemli katkılarda bulunmaktadır.
