Öcalan yeni bir fırsat açığa çıkardı

> Politika 13 Mayıs 2013 08:22

BDP ve DTK tarafından "Demokratik kurtuluş özgür yaşam" sloganıyla başlatılan bölge gezisi kapsamında Siirt'te bulunan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile DTK Eş başkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk'un da aralarında bulunduğu heyet, Kurtalan Belediyesi'ni ziyaret etti.

Belediye ziyaretinin ardından Sanat Sokağı'nda toplanan binlerce kişiye seslenen BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yaşanan yeni süreçte PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın rolünün büyük olduğunu belirterek, "Sayın Öcalan'ın yaptığı çağrı gereğince sınır dışına çekilme kararı alan PKK gerillarının tutumu da barışa son derece güçlü katkıda bulunmuştur. Bu gelişmelerin tümü siyasete geniş bir çözüm fırsatı yarattı. Sadece hükümet açısından değil demokratik siyasete inanan, Türkiye'de demokrasi ve özgürlüğün gelişmesini isteyen herkese büyük bir fırsat doğmuştur" dedi.

'Barış sürecinden rahatsız olanların saltanatı son buluyor'

Toplumun taleplerinin yeni bir anayasayla tamamlanması gerektiği belirten Demirtaş, "Daha özgür bir toplum, daha özgür bir ülke, daha demokratik bir devlet yaratmak şimdi her zamankinden daha mümkün. Halkla bağlantıları yok, çünkü zannediyorlar ki Türkiye Anakara'daki turuncu koltuklardan ibarettir. Oysa bilmiyorlar ki Cumhuriyet kurulduğunda bu yana, ta 1920'lerden bu yana, 90 yıldır kendine Kürdüm diyen zulüm görmüş, kendine Müslümanım diyen zulüm görmüş, kendine Aleviyim diyen zulüm görmüş, Ermeniyim diyen zulüm görmüş, Çerkezim diyen zulüm görmüş, yani zulmü görmeyen bir avuç kesimdir. Onlar da Türkiye'yi kendi içinde yaşadıkları o daire gibi mutlu zannediyor. Bunların temsilcileri bu barış sürecinden çözüm sürecinden rahatsızlar, tabi rahatsız olacaklar. Çünkü Türkiye'de onların saltanatı son buldu, son buluyor" dedi.

'Önümüzdeki yüzyılda nasıl yaşayacağımızı belirleyecek bir süreçten geçiyoruz'

"Kürtlerin kendi anadillerinde eğitim yapamaması Kürt sorununun temelidir" diyen Demirtaş, "Kürtlerde söz söyleme zamanıdır, şimdi hangi siyasi düşünceye sahip olursa olsun bütün sivil toplum kuruluşları, kanaat önderleri Kürt siyasi hareketleri, taleplerini net bir şekilde ortaya koymalıdır. Çünkü önümüzdeki yüzyılda nasıl yaşayacağımızın belirleneceği günlerden, saatlerden, dönemlerden geçiyoruz. Biz artık ikinci sınıf yurttaşlığı kabul edecek bir halk değiliz. Biz anadilde eğitim istiyoruz, kendimizi yönetmek istiyoruz, dilimizi, kültürümüzü, tarihimizi açık açık savunmak, örgütlemek ve yaşatmak istiyoruz. İnancımızın ve imanımızın gereği budur. Yukarıda Allah'ımız aşağıda halkımız başka da güveneceğimiz hiçbir gücümüz, inancımız yoktur" diye konuştu.

'Kürtlerin direnişleri bu mücadeleyi ayakta tuttu'

Ardından konuşan DTK Eş Başkanı Ahmet Türk, zalim ve zorba bir siyasetle Kürt halkının susturulmaya, parçalanmaya, yok edilmeye çalışıldığını belirterek, "Kürt halkı ölümü, zindanı, yapılan zulme karşı geldi. Biz çok iyi biliyoruz ki Şeyh Sait zulme karşı çıkmıştır, Seyit Rıza zulme karşı çıkmıştır. 1980'lerde Hayri Durmuş, Kemal Pir, Mazlum Doğan zulme karşı durmuşlar, içinde bulundukları koşullarda isyan etmişlerdir" diye konuştu.

Türk, Kürt sorununun diyalog yoluyla çözülmesini dilediklerini belirterek, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Kürt sorununun çözümü için yeni bir fırsat açığa çıkardığını dile getirdi. Herkesin bu süreci iyi anlaması ve yeni bir siyaset dilinin oluşması gerektiğinin altını çizen Türk, "Bugün en büyük yük biz siyasetçilerin sırtındadır. Gerek ki bizler bunun için, Kürtlerin birliği için, gece gündüz demeden çalışmamız gerekir. Kürt birliğinin sağlanması için korucuların artık silahı bırakıp kendi halkının yanında saf tutması gerekir. Kendi özgürlüğümüzü, kendi birliğimizle ve mücadelemizle elde edeceğiz" ifadelerini kullandı.