Özkan Kızılkaya kaleminden: İyileştirici dokunuş: Yapıcı Olmanın Topluma Olumlu Etkisi Valilik 15 günlük eylem ve etkinlik yasağı kaldırdı QUA Granite, Doğaya Sahip Çıkıyor Özkan Kızılkaya yazdı: Hoşgörü Siyaseti Mümkün Mü? Ahmet Yasin Aydemir masa tenisinde Türkiye şampiyonu oldu Ön Muhasebe Süreçleri Nelerdir? Türkiye’nin Kentsel Dönüşüm Sürecinde QUA Granite Gücü! Siyasetin Çok Küçük Yaşlara Kadar İnmesi: Bir Toplumsal Sorunun İzlerini Sürmek

Üye Girişi

Üye Ol

Bitlis

Güroymak

Tatvan

Ahlat

Adilcevaz

Hizan

Mutki

Bitlis Eren Üniversitesi

Güncel

Spor

DİĞER

Eğitim Okuyucudan Bölge Kültür Sanat Dünya Ekonomi Politika Teknoloji Kimdir ? Sağlık Yazarlar

Uyar Kaldır Web Tv Foto Galeri Yazarlar Firma Rehberi Seri İlan

23.04.2024 - Salı

Kübra ZIRHLI

Tüm Yazıları Diğer Yazarlar

Ayağına basılmış 'pişik' misali

Öncelikle Bitlis halkı olarak kendimize sormamız gereken şey, yaklaşan seçim sürecinden ne kadar memnunuz?

Bugünlerde ülkemizde aday adaylığı süreci yaşanırken ilimiz Bitlis’de çok hareketli günler geçiriyor. Bölgede etkisini hissettiğimiz Ak Parti Ve HDP arasında kıyasıya bir yarış var demek gerçekten zor. Bunun sebebi birisinin diğerinden üstün olması veya olmaması değil. Ak Partili adayların kendi aralarındaki çekişmeden dolayı buna fırsat bulamamasıdır. Yerel haber sitelerinde yapılan haberler ise bu durumun en büyük kanıtı. Spekülasyonlarla yön verilen haber metinleriyle halk galyana getirilmeye çalışılıyor. Haberlerin altına aday adaylarının, tanıdık çevresinin yorumları da eklenince iş içinden çıkılmaz bir hal alıyor.

Ön seçim, aslında Haziran seçimlerinin de ilk ayağı olması sebebiyle oldukça önemli bir süreç. Geçtiğimiz günlerde ilimizde yapılan Ak Parti temayül yoklaması sonuçlarında bile birçok yerden farklı farklı rakamlar ve isimlerin ön plana çıkartılmaya çalışıldığına şahit olduk. Tek sonuç ve birden fazla yorumlama… Bireysel çıkarların bir tarafa bırakılıp, gerçekten halkın menfaatlerini koruyup kollayacak adayların ön plana çıkartılması konusunda medya gücüyle, seçmen gücü birlikte hareket etmelidir. Ama bunun yolu karalamak, iftira atmak ve yalan yanlış haber üretip, bunu yaymakla olmaz. Kendisine güvenen ve bir kitleyi arkasına alabileceğini düşünen hiçbir adayın bu yola girmeyeceği zaten kuşkusuzdur. Aday olamayacağını anlayan kişilerin ise can havliyle karşı atağa geçmesi ve buna göz yumulması suçtur. Habercilikten bir haber olan rantçıların oyuna dahil olmaları ve bu oyuna haklı da sürüklemeleri ise kabul edilemeyecek bir durumdur.

Lafa gelince demokratik bir ülke olduğumuzu dillendiren toplum önderlerinin bu konuda daha hassasiyetli davranmaları gerektiğini düşünüyorum. Sonuç olarak insanın hareketi ve üslubu kendisini yansıtır. Hileyle, yalanla, karalamayla girilen bir yolun; başının, ortasının ve çıkışının da aynı olacağı unutulmamalıdır. Bireysel çıkarlarımız, toplum menfaatini görmemize engel olur ve bizi yanlış seçimlere sürüklerse, sonuç ancak hüsran olur. Demokrasinin temeli halktır. Bitlis halkı elindeki gücün kıymetini bilmeli ve bu gücü en doğru şekilde kullanmalıdır. Unutmayınız insan varsa, toplum; toplum varsa devlet; devlet varsa uluslardan söz etmek mümkündür. Milletvekili dediğimiz kişi ülkede hatta dünyada ilimizi temsil eden kişi, yani Bitlis halkının aynası demektir. Kırık veya çatlak bir ayna hiçbir zaman doğru bir görüntü sunmaz. Elimizdeki gücü hak etmeyenlere kaptırırsak, sonuçlarına da paşa paşa katlanmak zorunda kalırız. Bugünlerine kapılanlar yarınlarını heba edenlerdir.

Selam ve saygı ile…