Şeyh Muhammed Maşuk El Haznevi Hazretlerinin hayatı kaleme alındı Şeyh Muhammed Maşuk El Haznevi Hazretlerinin hayatı kaleme alındı
Allahü teala, onu babası Zekeriyya aleyhisselamın duası üzerine ihsan etti. Zekeriyya aleyhisselam doksan dokuz veya yüz yirmi yaşına geldiği halde neslini devam ettirecek bir evladı yoktu. Hanımı da doksan sekiz yaşındaydı. Gerek kendisinin, gerekse hanımının çocuk sahibi olma yaşları geçmişti. Fakat içine evlad sevgisi düşüp kendisine salih bir evlad ihsan etmesi için Allahü tealaya dua etti. Allahü teala Zekeriyya aleyhisselamın duasını kabul etti. Zekeriyya aleyhisselam odasında namaz kıldığı sırada Cebrail aleyhisselam ona şöyle nida etti:
'Ya Zekeriyya muhakkak Allahü teala sana kendinden gelen bir kelimeyi (İsa aleyhisselamı) tasdik edici ve kereminin seyyidi ve nefsine hakim ve salihlerden bir peygamber olmak üzere Yahya'yı müjdeliyor.'
Bu husus Âl-i imran sûresi 38-39. ayetlerinde bildirilmiştir.

Zekeriyya aleyhisselamın ihtiyar olan hanımı hamile kaldı ve belirli müddetten sonra Yahya aleyhisselam doğdu. Rivayete göre Yahya aleyhisselamın doğumu ile İsa aleyhisselamın doğumu aynı seneye rastlamaktadır. Doğumundan îtibaren fevkaledelikler içinde olan Yahya aleyhisselam babası Zekeriyya aleyhisselamın nezaretinde yetişti. Küçük yaşta Tevrat'ı okumaya ve hükümlerini anlamaya başladı. Zaten Allahü teala tarafından ona küçük yaşından îtibaren hikmet ihsan edildiği, Tevrat'ı okuyup hükümlerini anlama kabiliyeti verildiği bildirilmiştir. Tevrat'ı ve hükümlerini küçük yaşta öğrenmiş olan Yahya aleyhisselam bazan Beyt-ül Makdis'te (Mescid-i Aksa) bazan da tenha ve ıssız yerlerde Allahü tealaya ibadet ve taatla meşgul olurdu.

Öğrendiklerini İsrailoğullarına anlatır, onları Allahü tealanın emirlerini yapmaya yasaklarından kaçınmaya davet ederdi. Gayet mütevazî ve sade bir hayat yaşar, kıldan elbise giyer, arpa ekmeği yerdi. Dünyaya gönül vermezdi. Gece gündüz Allahü tealaya ibadet eder, Allah korkusundan dolayı çok ağlardı. Göz yaşları sebebiyle nûrlu yüzü yara olurdu.

Yahya aleyhisselam rüşd (olgunluk) çağına ulaştığı zaman, kendisine Allahü teala tarafından peygamberlik emri bildirildi. İlk önce Musa aleyhisselamın bildirdiği dînin esaslarına uyması ve Tevrat'ın hükümlerini insanlara tebliğ etmesi emredildi. İsa aleyhisselama İncîl nazil olup, Tevrat'ın hükmü kaldırılınca İsrailoğullarını İncîl'in emir ve yasaklarına uymağa çağırdı. Daha sonra Şam'a giderek insanları hak dîne davet etti.

Yahya aleyhisselamın davetini kabul edenler olduğu gibi, türlü bahanelerle ona karşı çıkanlar da oldu. Peygamberlerin mucizelerini gördükleri halde onlara inanmayıp, karşı çıkan ve birçok peygamberi şehit eden İsrailoğulları İsa aleyhisselama karşı çıkıp onu şehit etmek istediler. Allahü teala İsa aleyhisselamı göğe kaldırdıktan sonra Yahya aleyhisselam İncîl'in hükümlerini insanlara anlatmaya devam etti. Zalim Yahudi Hükümdarı Herod'un torunu Birinci Herod, hazret-i Yahya'ya iyi muamelede bulunurdu. Kendi kardeşinin kızı veya hanımının önceki kocasından bir kızı vardı.Yahudi hükümdarı Birinci Herod bu kızla evlenmeyi ve nikahlarını Yahya aleyhisselamın yapmasını istedi. Yahya aleyhisselam böyle bir evliliğin hazret-i İsa'nın tebliğ ettiği İncîl kitabında yasaklandığını ve böyle bir nikahın imkansız olduğunu bildirdi. Bu duruma içerleyen kızın annesi, Yahya aleyhisselamın öldürülmesini istedi.

Yahya aleyhisselama karşı iyi niyet sahibi olan birinci Herod da kadının ve kralla evlenmek isteyen kızının israrı üzerine Yahya aleyhisselamın yakalanıp getirilmesi veya öldürülüp, başının getirilmesini adamlarına emretti.

Herod'un adamları Yahya aleyhisselamı yakalayıp, başını kesmek sûretiyle şehit ettiler. Başka bir rivayette de yakalayıp getirdiler. Herod kendisi başını kesmek sûretiyle şehit etti. Kesilmiş olmasına rağmen Yahya aleyhisselamın başı mucize olarak: 'Bu kızı almak sana helal değildir.' diye defalarca söyledi. Allahü teala Yahya aleyhisselamın intikamını almak için onların başına bazı musîbetler gönderdi. Bazı rivayetlerde Herod ve evlenmek istediği kızı, Karun gibi yerin yuttuğu bildirilmektedir.

Yahya aleyhisselam şehit edildiği zaman otuz dört yaşlarında bulunuyordu. Yahya aleyhisselamın mübarek bedeninin parçaları, başka başka şehirlerdedir. Başı ise Şam'daki Ümeyye Camiindeki türbededir.

Yahya aleyhisselam sûret itibariyle zamanındaki insanların en güzeli ve hüsn-ü Cemal sahibiydi. İnsanlara karşı yumuşak huylu, tevazû ve şefkat sahibiydi. Başındaki saçları seyrek ve sesi inceydi.

Ondan önce Yahya ismiyle isimlendirilen olmamış ve ismi Allahü teala tarafından bildirilmişti. Bu husus Meryem sûresi 7. ayetinde bildirilmiştir. Yahya aleyhisselam günahlardan temiz kılınmış olup, takva sahibiydi. Tevazu sahibi olup itaatkar ve halim selîmdi. Yahya aleyhisselam doğduğu, öldüğü ve dirildiği günlerde Alahü teala tarafından selamete erdirildi. Bu husûsiyetleri Meryem sûresi 13, 14 ve 15. ayetlerinde bildirilmiştir.

Mucizeleri:
1. Taşın dile gelmesi: İsrailoğulları, Yahudi Hükümdarı Birinci Herod'un emri üzerine Yahya aleyhisselamı şehit etmek için arıyorlardı. Bu haberi duyan Yahya aleyhisselam onlardan uzaklaşıyordu. Bu sırada bir kaya dile geldi:'Ey Allah'ın peygamberi! Bana gel!'

Yahya aleyhisselam kayaya yaklaştığı zaman içinin kovan gibi oyulmuş olduğunu gördü. O taşın içine girdi. Yahya aleyhisselamı şehit etmek üzere arayan kafirler o kayaya yaklaştıkları zaman, o kayadan kafirler üzerine oklar atılmaya başlandı. Bu durumu gören Yahudiler geriye dönüp kaçtılar.

2. Gündüz vakti yıldız göstermesi: Yahya aleyhisselam peygamber olarak vazîfelendirilip Şam'a geldikten sonra insanlar ona; 'Hakîkaten peygambersen, bize gündüz gözü ile yıldızları göster.' dediler. İnsanların bu isteği üzerine Yahya aleyhisselam dua edip gündüz güneşin çevresindeki yıldızlar görünmeye başladı.

Kur'an-ı kerîmde Âl-i imran, Meryem ve Enbiya sûrelerinde Yahya aleyhisselamdan bahsedilmektedir.