Prof. Dr. Necmettin Elmastaş kimdir Prof. Dr. Necmettin Elmastaş kimdir
İbrahim aleyhisselamla birlikte Babil'den hicret edip, Şam diyarına geldikleri zaman Cebrail aleyhisselam gelerek Lut Gölü civarındaki Sedum bölgesi ahalisine peygamber olarak gönderildiğini bildirdi. İbrahim aleyhisselamdan ayrılarak Sedum bölgesine gitti.

Bu beldede ahlaksız ve sapık bir millet türemişti. Putlara tapıyorlar, soygun yapıyorlar, zayıfları eziyorlardı. İğrenç olan livata (homoseksüellik; bugün tedavisi mümkün olmayan AIDS hastalığına sebeb olan cinsî sapıklık) yapıyorlardı Lut aleyhisselam onları çirkin işlerden menedip, doğru yola davet etti. Bu husus Kur'an-ı kerîmde Şuara sûresi 161-164. ayetlerde mealen şöyle bildirilmektedir:
'Kardeşleri Lut onlara: Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş emîn, güvenilir bir peygamberim. Artık Allah'tan korkun ve bana itaat edin! Buna karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim alemlerin Rabbine aittir, dedi.'

Sedum halkı hazret-i Lut'un davetine uymadılar. İsyan edenler arasında kendi hanımı da vardı. O da kocası hazret-i Lut'a inanmamıştı. Kafirlerle bir olup, ona ihanet etmişti. Bu azgın ve cinsî sapıklıkla uğraşan kavim, îman etmedikleri gibi hazret-i Lut'u ve ona inananları memleketlerinden kovmaya kalkıştılar. Lut aleyhisselam bu kavme nasîhat edip, doğru yola dönmezlerse Allahü tealanın azabına uğrayacaklarını bildirdi. Buna rağmen isyandan ve fuhuştan vazgeçmediler. Hatta hazret-i Lut'a 'Doğru sözlü isen bahsettiğin azabı getir de görelim' dediler.

Sapık kavmin isyanının gittikçe artması üzerine Allahü teala onları cezalandırmak için melekler görevlendirdi. Bu melekler Cebrail, Mikail, Azrail aleyhisselam bir rivayete göre de Cebrail aleyhisselam ile birlikte on iki melekti. Melekler önce İbrahim aleyhisselama uğrayıp, kendisine bir oğlan evladı (hazret-i İshak) verileceğini müjdelediler ve azgın Sedum halkını helak etmek üzere geldiklerini söyleyip ayrıldılar. Öğle veya akşam vakti Sedum beldesine gidip hazret-i Lut'u buldular.

Melekler nûr yüzlü genç delikanlı sûretinde hazret-i Lut'un evine gelince hazret-i Lut'un isyankar hanımı, durumu azgın Sedum halkına bildirdi. Azgın Sedum halkı hazret-i Lut'un evinin etrafını sarıp misafirlerini bize teslim et diyerek musallat olmaya kalkıştılar.Hazret-i Lut onlara nasîhat ettiyse de dinlemeyip kapıyı zorladılar. Bunun üzerine melekler: 'Ey Lut! Gerçekten biz Rabbinin elçileriyiz. Kalbini onlardan gelecek bir korku ve zarar ile meşgûl etme. Onlar sana asla dokunamazlar. Cebrail aleyhisselam dedi ki, hemen gecenin bir kısmında ev halkınla çık git ve içinizden hiçbiri geri kalmasın, ancak hanımın hariç, çünkü kavmine isabet edecek azab ona da gelecektir. Onların helak zamanı sabah vaktidir.'

Azgın kavim içeriye girmek için kapıyı kırınca Cebrail aleyhisselam;'Ey Lut kapıyı aç ve geriye çekil gelsinler dedi. Lut aleyhisselam kapıyı açıp geriye çekildi. Cebrail aleyhisselam kanadını önlerine gerdi ve içeriye hücum eden azgınların gözleri aniden kör oldu, bunun üzerine şaşkın şaşkın kaçışmaya başladılar. Bu husus Kur'an-ı kerîm'de Kamer sûresi 44. ayette mealen şöyle bildirilmektedir:
'Lut'tan kavmi, misafir melekleri istediler! Hemen biz onların gözlerini kör ettik. (Anadan doğma gibi kör oldular) işte azabımı ve tehditlerimin akıbetini tadın dedik.'

Lut aleyhisselam kendine tabi olanlarla geceleyin Sedum beldesinden ayrılıp Sa'r şehrine gitti. Cebrail aleyhisselam Sedum beldesini kanadıyla alt üst etti. Üzerlerine şiddetli taş yağmaya başladı, nihayet hepsi helak olup gitti. Bu hususta Kur'an-ı kerîm'in Kamer sûresi 38. ayet-i kerîmesinde mealen; 'Celalim hakkı için, bir sabah vakti devamlı bir azab onları bastırıverdi.' Ve Hicr sûresi 73-74-75. ayetlerde de; 'Nihayet onları güneşin doğma vaktinde korkunç gürültü yakalayıverdi. Hemen şehirlerinin üstünü altına geçirdik ve üzerlerine de çamurdan pişmiş taş yağdırdık. Elbette bunda keskin anlayışlılar için ibret alametleri var.' buyrulmaktadır.

Lut'un aleyhisselam kavminin yaşadığı ve helak oldukları topraklar Kur'an-ı kerîmde alt-üst olan memleket manasına gelen 'El-mü'tefikat' şeklinde zikredilmiştir. Sedum beldesi alt-üst olduktan sonra kaynarsular fışkırıp göl haline geldi. Bu gün bu bölge, Lut Gölü adıyla anılmaktadır. Yahudi kaynaklarında ise bu belde (Sodom) ismiyle geçmektedir.

Lut aleyhisselam, kavminin helakinden sonra, Şam bölgesine gidip, amcası İbrahim'in (aleyhisselam) yanında yedi sene kaldı. Sonra Hicaz'a gidip, seksen yaşında iken orada vefat etti. Kabrinin, İbrahim aleyhisselamın kabrinin de bulunduğu Filistin'deki Halîlürrahman'da veya Mekke-i mükerremede Kabe yanında Hatim denilen yerde olduğu rivayet edilir.

Kur'an-ı kerîm'de yirmi yedi ayette Lut aleyhisselamdan bahsedilmektedir.

Lut aleyhisselamın mucizelerinden bazıları şöyledir:
1. Bulutsuz yağmur yağdırmıştır. Kavmini doğru yola davet ettiği vakit, mucize olarak bulutsuz yağmur yağdırmasını istediler. Duası kabul olunup, elleriyle göğe işaret etmesi vahyedildi. Göğe işaret edince yağmur yağmaya başladı.

2. Duası bereketiyle otsuz bir dağda ot bitmiştir. Kavmi Lut aleyhisselamın koyunlarını otsuz bir dağa toplayıp başka yere salmadılar. Hayvanlar açlıktan telef olmaya başlamıştı. Hazret-i Lut kuruyan dağda ot bitmesi için dua etti ve yemyeşil otlar bitti. Azgın kavmin koyunları o dağdan otlasa hemen ölürdü. Bu mucizesi ile kırk kişi îman etmiştir.

3. Taşlar, çakıllar ve kum taneleri, Lut aleyhisselam ile konuşmuşlardır. Kavminin isyanı üzerine taş parçaları dile gelip, 'Kavminin îman etmeyeceği sizce muhakkak ise cenab-ı Hakk'a dua et, onları yakmak için bizi ateş eylesin.' dediler.

4. Kavmi, ona eziyet vermek için üzerine ufak taşlar atardı. Allahü tealanın koruması ile hiçbiri ona dokunmazdı.

5. Üzerine yattığı taşlar döşek gibi yumuşak olmuştur. Kavmi, kendisini öldürmek için karar verince ilahî emre uyarak onlardan uzaklaşıp bir dağa gitti. Çok yorulduğundan bir yerde uyuyup kalmıştı. Peşinden gelen yedi kişi, onu gördüklerinde sırt üstü yatmış, altında bulunan taşlar döşek gibi yumuşayıp çukurlaşmıştı. Onu takip eden yedi kişi bu hali görünce îman etmiştir.

6. Lut aleyhisselam çok uzak yerlerde olan şeyleri görüp haber verirdi. Çocuğu kaybolan biri gelip, nerede olduğunu sorunca dua etti. Allahü teala da ona bildirdi. O da, çocuğun olduğu yeri söyledi. Bunun üzerine çocuğunu soran kimse îman etti.

Ahmed bin Hanbel ve İbn-i Mace'nin bildirdikleri hadîs-i şerîflerde, Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem, Lut kavmi hakkında buyurdu ki:
On şey vardır ki Lut kavmi onları yapmış ve o yüzden helak edilmiştir. Ümmetim ise onlara bir de kendisi katar. Bunlar; livata (erkek erkeğe münasebet), fındık gibi taşları sapanla atmak, güvercinle (kumar) oynamak, def çalmak, (kadınlar için düğünlerde ruhsat vardır) içki içmek, (özürsüz) sakal kesmek, (emredilenden fazla) bıyık uzatmak, ıslık çalmak, el çırpmak, (erkekler için) ipek gömlek giymek bir tane de ümmetim ilave eder ki; o da kadın kadına münasebette bulunmaktır. Lut kavminin işini (livata) yapan mel'undur. Benden sonra ümmetim hakkında en korktuğum şey Lut kavminin yaptığını yapmalarıdır.