Prof. Dr. Necmettin Elmastaş kimdir Prof. Dr. Necmettin Elmastaş kimdir
Eyyub aleyhisselamın çok mal ve serveti ile on oğlu vardı. Sürü sürü hayvanları, bağları ve bahçeleri bulunuyordu. Şam civarında Beseniyye mevkıindeki çiftliklerinde binlerce insan çalışırdı. Fakat servetinin çokluğu onu Allah yolundan alıkoymadı. Eyyub aleyhisselam Şam civarında yaşayan insanlara peygamber olarak gönderildi. Onları Allahü tealaya îman ve ibadet etmeye çağırdı. Bu uğurda pekçok zahmet çekti. Sonra malı, evladı ve bedeni ile imtihan edildi. Eyyub aleyhisselam çok büyük sıkıntılara göğüs gerdi. Sabrı, kullukta kusûr etmeyip şikayette bulunmayışı ve başka güzel vasıfları ile ibadet ehline ve akıl sahiplerine örnek oldu.

Allahü teala hazret-i Eyyub'u imtihan etmeyi murad etti. Onun mallarını çeşitli vesîlelerle elinden aldı. Koyunları sel, ekinleri ise rüzgar ile telef oldu. Şeytan çoban sûretinde ağlayarak Eyyub aleyhisselamın yanına geldi. O sırada insanlara vaaz ve nasîhatte bulunan Eyyub aleyhisselama mallarının ve servetinin telef olduğunu söyledi. Hazret-i Eyyub bu haber karşısında hiç şikayette bulunmayarak Allahü tealaya hamd ve şükürde bulundu ve 'Üzülme! O malı mülkü bana Rabbim vermişti. Şimdi de aldı. Çünkü sahibi O'dur.' dedi. Bu sözleri ve hareketi karşısında şeytan perişan olup, geri gitti.

Sonra Allahü teala Eyyub aleyhisselamın, hocaları ile ders okuyan çocuklarının da zelzeleyle ruhlarını aldı. Bu defa hoca şekline giren şeytan feryad ve figan ederek Eyyub aleyhisselamın yanına geldi; 'Ey Eyyub! Allahü teala evini zelzele ile yıktı. Çocukların öldü. Her biri parça parça oldular.' dedi. Çocuklarına olan şefkatinden dolayı gözlerinden yaşlar gelen Eyyub aleyhisselam sabır ve tevekkül ederek, Allahü tealaya teslimiyetini bildirdi. Şeytana da: 'Ey mel'ûn! Sen İblissin. Beni Rabbime isyana teşvik etmek istiyorsun. Şunu bil ki, evladım bir emanet idi. Rabbime niçin incineyim. Rabbime hamd ederim.' buyurdu. Bundan sonra Allahü teala Eyyub aleyhisselamın vücuduna hastalık verdi.

Hazret-i Eyyub'un hastalığı gün geçtikçe şiddetlendi. Akrabaları, komşuları ve başkaları yanına uğramaz oldu. Yalnız hanımı Rahîme Hatun onu terk etmedi. Ona hizmetine devam edip, ihtiyaç için neyi varsa sarf etti. Hazret-i Eyyub bu hastalık halinde de şikayet ve feryadda bulunmayıp, hamd etti ve sabır gösterdi. Bu defa şeytan Eyyub aleyhisselamın bulunduğu şehir halkına vesvese vererek; 'Onun hastalığı size geçer, onu şehrinizden çıkarın.' dedi. Şehir halkı Eyyub aleyhisselamı ve hanımı Rahîme'yi şehirden dışarı çıkardılar. Rahîme Hatun şehrin dışında bir yerde hazret-i Eyyub'a hizmete devam etti.

Hazret-i Eyyub, yedi yıl dert ve bela içinde kaldı. Halinden hiç şikayet etmedi. Şeytan, bu defa insan sûretinde Rahîme Hatunun karşısına çıkıp onu Eyyub aleyhisselamın hizmetinden alıkoymaya çalıştı. Ona; 'Kendine yazık ediyorsun. Hastalığı sana geçer.' dedi. Rahîme Hatun ise, şeytana; 'Onun üzerimdeki hakkı çoktur, ödeyemem. Nîmet ve rahat vaktinde onunla yaşadım. Bu hastalık halinde onu bırakamam.' dedi. Dönüşte, olanları hazret-i Eyyub'a anlattı. Eyyub aleyhisselam da onun iblîs yani şeytan olduğunu ve onun vesvesesinden sakınmasını söyledi. Şeytan daha sonra da Rahîme Hatunun karşısına çıkarak, vesvese vermeye çalıştıysa da aldırış etmedi.

Hazret-i Eyyub'un hastalığı gittikçe şiddetlendi. Onun bu hali beden, kalp ve lisanıyla yaptığı kulluk ve peygamberlik vazîfelerini iyice zorlaştırdı. O zaman Allahü tealaya dua ve niyazda bulundu: 'Bana gerçekten hastalık isabet etti. Sen merhamet edenlerin en merhametlisisin.' dedi. Allahü teala onun dua ve niyazını kabûl etti.

Birgün Eyyub aleyhisselamın hanımı Rahîme Hatun yiyecek aramaya çıkmıştı. İkindi vakti Allahü tealanın lütuf ve müjdesi ulaştı. Cebrail aleyhisselam gelerek Allahü tealadan; 'Ey Eyyub! Bela verdim sabrettin. Şimdi ben sıhhat ve nîmet vereceğim.' haberini getirdi. Allahü teala; '(Ey Eyyub!) Ayağını yere vur. Çıkan sudan gusleyle ve soğuğundan iç.' (Sad sûresi: 42) buyurdu. Bu emr-i ilahî üzerine Eyyub aleyhisselam ayağını yere vurdu. Biri sıcak, biri soğuk, iki pınar fışkırdı. Sıcak sudan gusl edince bedenindeki, soğuk sudan içince içindeki hastalıklardan kurtuldu ve sıhhate kavuştu. Kuvveti geri geldi. Taze bir genç oldu. Elinden alınmış olan mallarını Allahü teala geri iade etti. Çok sayıda evlad ihsan etti veya bir rivayette ölmüş olan oğullarını diriltti. Yüz çeviren dostları kendisine muhabbetle yöneldiler.

Eyyub aleyhisselamın hastalığı afiyet haline dönüşünce, o gece seher vaktinde bir ah eyledi. Sebebini sorduklarında; 'Her gece seher vaktinde «Ey bizim hastamız nasılsın?» diye ses duyardım. Şimdi o vakit geldi; «Ey sıhhatli kulumuz nasılsın?» sesini duyamadım. Onun için ağlıyorum.' buyurdu.

Eyyub aleyhisselam ömrünün sonunda en olgun evladı olan Havmel'i vasi tayin etti. Techiz ve tekfin işlerini ona ısmarladı. Yüz kırk sene ömür sürdükten sonra vefat etti. Bişr isimli bir oğlunun peygamberliğinde ihtilaf olunmuştur. Onun yaşıyla ilgili başka rivayetler de vardır. Hazret-i Eyyub'un kabri Şam'da Beseniyye denilen yerdedir.

Mucizeleri:
Eyyub aleyhisselam Allahü tealanın emirlerini tebliğ ederken birçok mucizeler gösterdi. Bunlardan bazıları şöyledir.

1. Eyyub aleyhiselamın duası bereketi ile koyunların yünleri ibrişim olurdu.

2. Eyyub aleyhisselam kavminin hakimini îmana davet ettiği vakit o da; 'Evimdeki direklerin kalkarak havada durmasını senden mucize olarak isterim.' demişti. Hazret-i Eyyub dua etti. Nihayet evin direkleri düştü ve ev havada kaldı. Hakim bu mucizeyi gördüğü halde îman etmedi.

3. Eyyub aleyhisselamın duasıyla çöldeki seraplar ve dumanlar su olurdu.

Eyyub aleyhisselam güzel huylu, cömerd ve çok merhametliydi. Fakirlere, misafirlere, yetimlere çok yardım ederdi. Bedenine, malına ve evladına gelen musibetlere sabredip ilahî takdire rıza gösterirdi. Bundan dolayı insanlık tarihinde, 'Eyyub aleyhisselamın sabrı gibi' darbımeseliyle anıldı. Allahü teala onu bu güzel vasıfları sebebiyle Kur'an-ı kerîmde şöyle medh ü sena buyurdu:
'Biz onu (belalalara) hakîkaten sabırlı bulduk. O ne güzel kuldu. Şüphe yok ki o tamamen Allah'a dönen (bir zat) idi.' (Sad sûresi: 44)

Eyyub aleyhisselamla ilgili olarak Kur'an-ı kerîmin En'am, Nisa, Sad, ve Enbiya sûrelerinde bilgi verilmiştir