Prof. Dr. Necmettin Elmastaş kimdir Prof. Dr. Necmettin Elmastaş kimdir
Kur'an-ı kerîm'de İdrîs diye bildirildi. Kendisine peygamberlik, hikmet ve sultanlık verildiği için 'Müselles bin-Ni'me' (kendisine üç nîmet verilen) de denilmiştir. Babasının adı Yerd, annesinin adı Berre veya Eşvet'tir. Babil'de veya Mısır'da Mûnif denilen yerde doğduğu rivayet edilmiştir. Kendisine otuz suhuf (forma) kitap verildi. Diri olarak göğe kaldırıldı.

Âdem aleyhisselamdan ve Şît aleyhisselamdan sonra insanlar madden ve manen bozuldular. İdrîs aleyhisselam, içinde yaşamış olduğu, Kabil'in evladından bir topluluğa peygamber olarak gönderildi. Her türlü isyan, kötülük ve günahın işlendiği bu topluluğa Allahü tealanın emir ve yasaklarını bildirdi ve Allahü tealaya kulluk etmeleri gerektiğini sabırla anlattı. Allahü teala ona otuz sayfa (forma) kitap gönderdi. Cebrail aleyhisselam dört defa gelerek Allahü tealanın emir ve yasaklarını tebliğ etti.

İdrîs aleyhisselam, kavmine kendisinden sonra gelecek peygamberleri, Muhammed aleyhisselamın vasıflarını bildirdi. Kendisinden sonra gelecek olan Nûh Tûfanını ve Âhir zaman peygamberi Muhammed aleyhisselamı bütün tafsilatıyla anlattı. Peygamber olduğunu ispat eden birçok mucizeler gösterdi. Fakat kendisine kavminden pek az kimse itaat etti, pek çoğu ise karşı geldi. Bunun üzerine İdrîs aleyhisselam yaşamış olduğu Babil diyarından Mısır'a hicret etti. Kendisine îman edenlerle birlikte burada yerleşti. Allahü teala ona yetmiş iki lisanla konuşmayı nasib etti. Her kavmi kendi lisanıyla hak dîne davet etti. Harp aletleri yapıp, kafirlerle cihad etti.

İnsanlara şehir kurmak sanatını ve idarecilik ilmini öğretti. Yüz şehir kurdu. Bunların en küçüğü Diyarbakır yakınında bulunan Reha şehridir. Her millet de öğrendikleri bu kaidelere göre kendi bölgelerinde pekçok şehirler kurdu.

İnsanlara muhtelif ilimleri de öğretti. Pekçok kimseye hikmet ve riyaziye (matematik) dersleri verdi. Fen ilimleri, tıp ve yıldızlarla alakalı ince ve derin meselelerden bahsetti. Allahü teala ona göklerin terkiplerini, neden meydana geldiklerini, yıldızlarla alakalı derin bilgileri, senelerin sayısını ve hesab ilmini öğretti. İdrîs aleyhisselam kavmine kalem ile yazı yazmasını, iğne ile dikiş dikmesini öğretti. Öğrettiği ilimler, Allahü tealanın bildirmesi ile oldu. Yoksa insanoğlunun aklı ve zekası, sadece araştırma yoluyla bu bilgilere ulaşamazdı. Eski Yunanlılar ve daha sonra gelen filozoflar, fizik, kimya ve tıb bilgilerini İdrîs aleyhisselamın kitabından aldılar.

İdrîs aleyhisselam, uzun seneler insanları hak dîne davet etti. Yeryüzünün meskûn yerlerini dört bölgeye ayırıp herbirine bir vekil tayin etti. Bir müddet sonra Aşûre gününde göğe (semaya) kaldırıldı. Dünyada yaşadığı ömrünün sonuna doğru ölüm meleği Azrail aleyhisselam, İdrîs aleyhisselamı ziyarete geldi. İdrîs aleyhisselam, Azrail'e: 'Bir anlık benim rûhumu al.' dedi. Bunun üzerine Allahü teala, Azrail aleyhisselama; 'Onun rûhunu al!' diye vahyetti. Azrail aleyhisselam rûhunu aldı. Allahü teala, İdrîs aleyhisselamın rûhunu tekrar iade etti. İdrîs aleyhisselam, Azrail aleyhisselama; 'Beni semalara götür. Cennet'i ve Cehennem'i göreyim.' dedi. Allahü teala, Azrail'e onu semaya götürmesini, Cehennem'i ve Cennet'i göstermesini vahyetti. İdrîs aleyhisselama Cehennem gösterildi. Cennet'e götürüldü. Cennet'e girince, çıkmak istemedi. Kendisine; 'Niçin çıkmıyorsun?' diye sorulunca; 'Allahü teala, «Her nefis ölümü tadacaktır.» buyurdu. Ben ise ölümü tattım. Yine Allahü teala, «Herkes Cehennem'e uğrayacaktır.» buyurdu. Ben oraya uğradım. Allahü teala, «Onlar oradan (Cennet'ten) çıkmayacaklardır.» buyurdu. İşte ben bunun için Cennet'ten çıkmak istemem.' dedi. Bunun üzerine Allahü teala, Azrail'e vahyedip, İdrîs aleyhisselamın Cennet'te kalmasını bildirdi. İdrîs aleyhisselam böylece Cennet'te kaldı. Bu husus Kur'an-ı kerîm'de Meryem sûresi 57. ayet-i kerîmesinde mealen; 'Biz onu yüksek bir mekana kaldırdık.' buyrulmak sûretiyle bildirilmiştir. Tefsir alimleri ayet-i kerîmede bildirilen 'yüce mekan'dan muradın, peygamberlik ve Allahü tealaya yakınlık mertebesi veya Cennet veya altıncı, yahut dördüncü kat sema olduğunu bildirmişlerdir.

Nitekim Buharî ve Müslim'de bildirilen hadîs-i şerîfte, Peygamberimiz aleyhisselam Mîraca çıktığı zaman, hazret-i İdrîs'i dördüncü kat semada gördüğünü bildirmiştir. İdrîs aleyhisselam diri olarak göğe çıkarılınca, onu çok sevenler, ayrılık acısına dayanamadılar. Hatırlamak için resmini yaptılar. Daha sonra gelenler bu resmi tanrı sandılar, çeşitli heykeller yapıp tapıldı. Böylece putperestlik meydana çıktı.

İdrîs aleyhisselam, ağaçların yapraklarının sayısını bilirdi. Dua ederken (Bî adedil-evrak) 'Ağaçların yaprakları kadar' diyerek tesbih okurdu. Yıldızlara ait ilmi bilirdi. Kavmini îmana davet ettiği zaman, yıldızların heyeti, durumu ve diğer husûsî hallerini açıklamasını istediler. İdrîs aleyhisselam bunu geniş olarak haber verdi. Yıldızların durumunu anlattı. Bunun için 'nücûm ilmi' hazret-i İdrîs'den kalmıştır, denir. Melekler grup grup onun ziyaretine gelip görünürlerdi. Her birinin ismini, vazîfesini, tesbihini bilirdi. Havada uçup giderlerken onları görürdü. Gökyüzündeki bulutlara dağılmalarını emrettiği zaman dağılırlar ve dile gelip onunla konuşurlardı. Bunlar Allah'ın İdrîs aleyhisselama verdiği mucizelerdir.

İdris aleyhisselamın on husüsiyeti vardır.


Birincisi: Mürsel bir peygamberdir.

İkinicisi: Kendisine otuz suhuf inmiştir.

Üçüncüsü: Yıldız ilmini o geliştirmiştir.

Dördüncüsü: ilk yazı yazan odur.

Beşincisi: Terzilik sanatını o bulmuştur.

Altıncısı: Cihat için harp aletleri keşfetmiştir.

Yedincisi:Allahü tealanın ismini ve dinini yaymak için ilk defa cihat etmiştir.

Sekizinncisi:Harpte kafirleri esir almak ondan kalmıştır.

Dokuzuncusu:Elibise giymek onun adetidir
İdrîs aleyhisselamın hikmetli sözlerinden bazıları şunlardır:
'Akıllı kimsenin rütbesi yükseldikçe, tevazûsu (alçak gönüllülüğü) artar.'

'Cahil, mertebesi yüksek olsa da, basîret ehlini hakîr ve aşağı görür.

'Dostlar arasındaki hakîkî sevgi, içinde bir menfeat temin etme ve kendisinden bir zararı def etme düşüncesi olmayan sevgidir.'

'İnsanda bulunan en fazîletli cevher, akıldır. Sahibini pişman ettirmeyen en kıymetli şey salih ameldir.'

'İyi hasletlerin en üstünü; kızgınlık halinde doğruluk, sıkıntı halinde cömertlik, ceza vermeye gücü yettiği halde affetmektir.'

Kur'an-ı kerîm'in Meryem, Enbiya sûrelerinde İdrîs aleyhisselamla ilgili haberler verilmiştir .

Meryem Sûresinin 56 . Ayetinde

Kitap'ta İdris'i de an. Şüphesiz o doğru sözlü bir kimse, bir nebi idi.

Enbiya Sûresinin 85 . Ayetinde

İsmail'i, İdris'i ve Zülkifl'i de hatırla. Bunların hepsi sabredenlerdendi.