DTK 'Halepçe Soykırımı'nı BM'ye Taşıyor

> Güncel 16 Mart 2014 16:44

Halepçe'de 5 bin Kürt'ün kimyasal silah ile katledilmesinin başta Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) tarafından “soykırım” olarak tanınması gerektiğine işaret eden DTK Başkanlık Divan üyesi Cabbar Leygara, "Katliamın Kürt halkına karşı işlenen 'soykırım' olarak tanınması için Birleşmiş Milletlere başvuracağız" dedi.

Kürt halkının uğradığı en büyük katliamlardan biri olarak tarihe geçen ve dünyanın görmezden geldiği Halepçe katliamı 25. yılını geride bıraktı. Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin tarafından kimyasal silahlar ile katledilen 5 binden fazla Kürt'ün faillerine gereken ceza verilmezken, katliam hala görmezden gelinmeye devam ediliyor. Büyük acıların yaşandığı ve etkilerinin hala devam ettiği Halepçe katliamının yıldönümünde, bölgede büyük katılımlar ile yapılacak anma törenlerinde, kurbanlar anılıyor. Katliamı Diyarbakır'da bulunan çok sayıda Kürt siyasi parti ve sivil toplum örgütü ile birlikte protesto edeceklerini belirten Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Başkanlık Divanı üyesi Cabbar Leygara, katliamın sadece bir “anma” olarak görmediklerini belirterek, anlamaya çalıştıklarını söyledi. Halepçe'deki katliamın sıradan bir katliam olmadığını, Ortadoğu halkının yok edilme mesajı taşındığını kaydeden Leygara, "Bu bir katliam değil kadim olan Ortadoğu halkının yok edilmesidir, soykırımdır. Özellikle bu dönemde Halepçe katliamını Halepçe Kürtlerine bir soykırım olduğu vurgusuyla geçirmek istiyoruz" diye belirtti.

'Soykırımın tanınması için BM'ye başvuracağız'

Kürt halkının katliamı dünyaya tam olarak anlatamadığını ifade eden Leygara, dünyanın soykırıma sessiz kaldığının altını çizdi. Leygara, "Başta BM olmak üzere dünyanın önemli aktörleri bir halkın yok edilişine, bir halkın ortadan kaldırılışına yönelik bu soykırım tanımını kabul etmediler" diyerek, DTK'nin Halepçe katliamının “soykırım” olarak tanınması için BM'ye başvuracaklarına vurgu yaptı. Leygara, "Birleşmiş Milletler nezdinde ve diğer çağdaş dünyanın ülkelerinin bu konudaki tanımlamalarını 'soykırım' olarak tanımlamalarını istiyoruz. ABD, Avrupa Birliği ve diğer ülkelerin bu soykırımı tanıması için girişimlerde bulunacağız" dedi. Soykırımı ilk önce Türkiye'nin tanıması çağrısında bulunan Leygara, "Başta Türkiye çözüm sürecinde Kürtlerin demokratik yaşama katılma sürecinde samimi ise ve bir barış sürecine girmişse Halepçe katliamını bir soykırım olarak kabul etmelerini bekliyoruz" diye konuştu. Türkiye'nin soykırımı tanımasının, Kürt halkı açısından çok önemli olacağının altını çizen Leygara, statü sahibi olma yolunda emin adımlarla yürüyen Kürt halkının da katliamdan ders çıkarması gerektiğine işaret etti.

Ulusal birlik çağrısı!

Kürt halkının ulusal birlikteliğinin sağlanamamasının birçok katliama neden olduğunu söyleyen Leygara, "Dersim'de, Koçgiri'de, Zilan'da Kürtler birlik olamadığı için bu katliama uğradılar. Bugün bu katliamlar Roboski'de devam etti. Kürtler çağdaş Dehaklara karşı kendi birliğini sağlamadıkça bu katliamlara maruz kalacaktır" diye konuştu. Kürt siyasi partilerine seslenen Leygara, “ulusal birlik” vurgusu yaparak, "Kürtlerden ulusal birlik için elinden gelen tüm fedakarlığı yapmasını bekliyoruz" dedi. Ulusal birlik ile yaşanabilecek soykırım girişimlerine karşı ciddi bir duruş sergileyebileceklerini kaydeden Leygara, "Bu anlamda tüm siyasi Kürt hareketlerine, tüm Kürt bireylerine, kadınlarına, mücadele veren insanlarına, emeği olan insanlara, ulusal birlik konusunda duyarlılığı en üst noktaya çıkarmalarını ve ulusal birlik mantığıyla Kürtler kendi aralarında hareket etmelidir" diye konuştu.