Özkan Kızılkaya kaleminden: İyileştirici dokunuş: Yapıcı Olmanın Topluma Olumlu Etkisi Valilik 15 günlük eylem ve etkinlik yasağı kaldırdı QUA Granite, Doğaya Sahip Çıkıyor Özkan Kızılkaya yazdı: Hoşgörü Siyaseti Mümkün Mü? Ahmet Yasin Aydemir masa tenisinde Türkiye şampiyonu oldu Ön Muhasebe Süreçleri Nelerdir? Türkiye’nin Kentsel Dönüşüm Sürecinde QUA Granite Gücü! Siyasetin Çok Küçük Yaşlara Kadar İnmesi: Bir Toplumsal Sorunun İzlerini Sürmek

Üye Girişi

Üye Ol

Bitlis

Güroymak

Tatvan

Ahlat

Adilcevaz

Hizan

Mutki

Bitlis Eren Üniversitesi

Güncel

Spor

DİĞER

Eğitim Okuyucudan Bölge Kültür Sanat Dünya Ekonomi Politika Teknoloji Kimdir ? Sağlık Yazarlar

Uyar Kaldır Web Tv Foto Galeri Yazarlar Firma Rehberi Seri İlan

20.04.2024 - Cumartesi

Mahmut TOPRAK / Muhammed ÇALIŞKAN

MAHMUT TOPRAK 1 Aralık 1992 yılında Ş.urfa’da doğdu ilk, orta ve lise eğitimini Ş.URFA da tamamladı. 2011 yılında Bitlis Eren Üniversitesi sağlık yüksekokulunu kazandı, halen Bitlis Eren Üniversitesi 4.sınıf öğrencisi olarak eğitim hayatına devam etmektedir… MUHAMMED ÇALIŞKAN 5 Ocak 1993 yılında Ş.urfa’da doğdu ilk, orta ve lise eğitimini Ş.URFA da tamamladı. 2011 yılında Bitlis Eren Üniversitesi sağlık yüksekokulunu kazandı, halen Bitlis Eren Üniversitesi 4.sınıf öğrencisi olarak eğitim hayatına devam etmektedir…

Tüm Yazıları Diğer Yazarlar

Araçsal darbeden, amaçsal sonuca (İnsanlığa)

Günlerce, aylarca hatta yıllarca konuşulacak ve üzerinde yazılıp çizilecek bir dönemin, bu dönemin şerde hayrın ve yapılan yanlışların, öz eleştirisinin mutlak anlamda sonuçlarının neler getireceği, götüreceği iyi analiz edilmelidir.

Durumun ehemmiyeti açısından fotoğrafın sadece bir parçasını göstermeye çalışan siyasi aklın ve medya ayaklarının aslında kuklanın değil, kuklacıya dikkat edilmesi gerektiğinin önemli bir göstergesi olacaktır. Tez, antitez ve sentez dahilinde yapılacak bütün çıkarımların toplumsal yararcılık açısından çok önemli olacağını bilmekteyiz.

Sonuçlarının daha önemli olduğu ve içimizden çıkan bu canavarın aslında binlerce cani yetiştirme yerine, bir tane lider yetiştirmiş olsaydı belki de şu anda coğrafyamızda bu denli karmaşa olmayacaktı. Zira bizlerde parçadan bütüne değil, bütünden parçaya doğru bir sonucun daha doğru olacağını düşünmekteyiz.

Yarınlarımız için aslında uluslar arası emperyalizm(abd, ab, nato, v.b.) ve yapıları hiçbir zaman çıkarlarından vazgeçmeyeceklerini aklımızdan çıkartmamamız gerekiyor. Belki de bizleri daha iyi tanıdıkları için ve bizi nereden nasıl vuracaklarını iyi analiz ettikleri için bizlerde hep savunma pozisyonunda kalıyoruz.

Bu yapılar her zaman bizlere yalnızca edebiyat yapma rolü vererek sadece meydanlarda sesimizin gür çıkması onları mutlu etmekte. Asıl olması gereken:’Meydanlarda değil masa da sesi gür çıkan bir ülke konumuna erişmemiz ki eriştiğimiz noktada düğmeye basılarak herhangi bir terör örgütünü maşalayabiliyorlar.’

Liyakatin, sadakate üstün gelerek yalnızca bizim mahalleden diye, görev verilmesinin yanlışlığını canlarımız ile ödemeye devam edemeyiz.

Ortadoğu’da kendinize ait bir plan ve senaryonuz mutlaka bulunmalı ve bu senaryo ile hareket edilmesi gerektiğinin farkına varmış olduğumuzu düşünerek, aslında yer altı ve yer üstü sermaye ve siyaset savaşının yeni medeniyet inşasına başladığını görmekteyiz.

Türkiye’nin, Bölgesel özellikleri bakımından da. Emperyalizmin bölgedeki oyunlarının farkına varılarak hareket edilmeli.

Bu yeni girdiğimiz süreç iyi değerlendirmeli. İktidar ve muhalefet partilerinin birliktelikleri iyi değerlendirilmeli. Ülkenin geleceği bakımından, emperyalizmin oyunlarının bozulması için buna özen gösterilmeli. Artık şu kayıkçı kavgaları, horoz dövüşleri bırakılmalı. Küçük hesaplar değil büyük gelecek gözetilmeli. Çünkü darbe sonrası tehlike geçmiş değil. Onlar elbette boş durmayacaklar. Yeni örgütler oluşumlarla yeni hamlelerde bulunurlar. Oyun bitmedi.

(NOT: HERKES HERŞEYİ ALLAH İÇİN YAPTIĞINI SÖYLÜYOR AMA KÖTÜLÜKLER AZALMIYOR. NEDEN?...)